İnsan birbiriyle etkileşen ve birbirleriyle paralel gelişen bazı gelişim boyutlarıyla bir bütündür. Bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal ve cinsel gelişim alanları bu boyutları oluşturur.
Cinsiyet rolünün kazanımında çocukların geçirdikleri psikoseksüel gelişim evrelerin de etkisi bulunmaktadır.
Freud‘a göre beş psikoseksüel gelişim dönemi vardır;
- Oral dönem
- Anal Dönem
- Fallik Dönem
- Latent(Gizil)Dönem
- Genital Dönem
Oral dönem (0-18ay):
Bu dönemde ilk zevk alınan bölge ağızdır. Emme, çiğneme, ısırma çocuğun oral olarak ilk eylemleridir. Açlık ve susuzluk gibi gereksinimlerin anne memesiyle gideriliyor olması hoşnutluk verir. Bunlar çocuğun ilk zevkleridir. Bu dönem zeka gelişiminde de duyu devin dönemi olarak adlandırılır.
Anal dönem (18-36 ay)
Bu dönemde zevk alınan ikinci bölge anüs’tür. Çocuğa hoşnutluk veren beden kontrolüne yönelik girişimleri onun dışkısını kontrol etmesini sağlar. Bu kontrol çocuğun edilgenlikten bağımsızlığa geçmesini sağlayan ilk eylemdir. Anal dönem zeka gelişiminde işlem öncesi dönemin, sembolik evresi olarak adlandırılmaktadır.
Fallik dönem (36-60 ay)
Bu dönemde zevk alınan bölge cinsel organlardır. Çocuk bedenini tanıma ve kontrol altına alma girişimlerini bu dönemde de sürdürdüğünden cinsel organlarıyla oynama çocuğun sıkça yaptığı eylemlerdendir. Normal gelişim gösteren çocuklarda bu dönemde Oedipus ve Elektra karmaşasından söz edilmektedir. Çocuk hemcinsi ebeveyni ile özdeşim kurmaya çalışırken diğer yandan da ceza kaygısı hissettiğinden, ahlak dışı veya günahkar olarak yargılanma korkusu yaşamaktadır. Fallik dönem zeka gelişiminde işlem öncesi dönemin, sezgisel evresi olarak adlandırılır.
Gizil (Latent) dönem (6-11yaş):
Bu dönemde cinsel konulara olan merakın azaldığı söylenmektedir. Aslında önceki dönemlerde edinilenlerin pekiştirilme evresidir. Çocuk kendi cinsine ilişkin toplumsal rolleri (kaşıt cins ebeveyne sevgi ile yönelim)yineleyerek dener. Öğrendiklerinin farklı ortamlardaki (okul, oyun, akraba çevresi) geçerliliğini çevreden aldığı dönütlerle sınar.
Genital dönem (11-18 yaş):
Bu dönem ergenlik dönemini de kapsar. Çocuk fiziksel farklılığını anlamıştır ve değişmezliği kabullenmeye çalışır. Hemcinsi olan ebeveyni model alarak bağımsız bir yetişkin gibi karşı cinse olgun bir sevgi gösterimi sergilemeye çalışır. Artık çocuğun ilgi odağı kendisi ve ailesi dışında bir kişi olmuştur. Aile ile ilgili çözümlenmemiş karmaşa varsa yeniden gündeme gelir.
Otistik (+MR) çocuklarımız için yeniden gözden geçirelim
Oral dönemdeki eylemlerin gecikmesi ya da gerçekleşememesi otistik(+MR) çocukta duyusal algılara dayalı etkileşim girişimlerinin sınırlı kaldığını göstermektedir. Otistik (+zihin özürlü) çocuk bedeniyle oynamayı tekrarlayan davranış biçimine dönüştürebilir. Bu davranışın hoşnutluğu kendi içinde olduğundan giderek sıklığı artabilir. Çocuk zihinsel performansına göre sıralama, sınıflama yapma konusunda yeterliğe sahip değilse cinsel korunumun gelişimine ilişkin yansıtma da yapamaz.
Genital dönem (11-18 yaş) Bu dönemde otistik (+zihin özürlü) çocukta fiziksel gelişime dayalı olarak farklılaşma başlar. Ancak çocuk bu farklılığı anlamlandıramaz.
CİNSİYET EĞİTİMİ
Çocuğun tüm gelişim alanlarındaki gelişiminin takip edilerek cinsiyetine uygun rollerini kabul etmesine, kendi cinsi ile karşı cinsin özelliklerini anlamasına, kendi cinsiyle ilgili özelliklerle bir bütünlük içinde yaşamasına yardımcı olmak amacıyla verilen bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarıdır.
Anal dönemde (18-36 ay)
Bu dönemde çocuk farklılıkları fark etme boyutunda cinsiyetini ayırt eder. Ebeveynin kendisi için seçtiği giysilerin ve renklerin cinsiyete uygun seçerek giydirme, Aynada izlediği görüntüsünün (saç şekli) cinsiyetine uygun olması, Paralel oyun oynasa da karşıt cins ve kendisi için seçilen oyuncaklarla, Ebeveynin kendisi için kullandığı “kızım”,”oğlum” sıfatlarıyla, Paralel oyun fırsatlarını eğitim amaçlı sohbetlerle tamamlanmasıyla, Kendisi için seçilen oyuncakların uygun olmasıyla, Farklı sıfatlarla seslenmek yerine cinsiyetine uygun sıfatı daha sık vurgulanması, Farklılığı fark etmesini sağlayacak oyunlara dikkatini çekme ebeveyn ve eğitimciler tarafından dikkat edilecek konulardır.
Fallik dönemde (36-60 ay)
Kendi vücudunu incelemesine uygun ortamlarda toleranslı davranma Kendi vücuduyla ilgili incelemelerine öğretim fırsatı olarak değerlendirilmesi Sorduğu soruların tümüne düzeyine dil düzeyine uygun verilecek yanıtlara Oynadığı sembolik oyunlara aldığı dönütlerle cinsiyetine ilişkin ayrıntılarını öğrenir ve kendi cinsiyetini benimseyerek karşı cins ebeveyne sevgi ile yönelir. Cinsiyetine uygun rolleri oynadığında pekiştirme Oynadığı sembolik oyunlarda cinsiyetine uymayan rolleri benimsediğinde eleştirmek yerine sohbet başlatma Karşı cins ebeveyne aşırı düşkünlüğünü öğretim amaçlı kullanma Sevgi gösterim yollarını çeşitlendirme Fiziksel etkileşimleri izin alarak yapması halinde onaylayıcı tepki verme ebeveyn ve eğitimciler tarafından bu dönemde dikkat edilecek konulardır.
Latent Dönemde (6-11 yaş)
Hemcinsi olan ebeveyni gözlemlediğinden, ebeveynin kendi cinsel rollerine ilişkin eleştirilerini abartmamalıdır. Hem cinsi yaşıtlarının tepkilerine ilişkin akıl yürütmeye çalışır. Hemcinsi yaşıtlarının yaptıklarını anlatırken dinlemeli yolunda gitmeyen tepkilerine ilişkin farklı bakış açısı ile akıl yürütmesi sağlanmaya çalışılmalıdır. Karşı cins yaşıtlarıyla kıyaslanmamalıdır. Bu dönemde yavaş yavaş karşı cins yaşıta karşı yanlı bakmaya başlar Cinsiyetiyle ilgili sosyal rolleri fark eder, kimilerini kabullenir. Karşı cins yaşıtlarıyla paylaşabileceği ortak etkinlikler düzenlenmelidir. Cinsiyetiyle ilgili sosyal rolleri oynadığında abartılmamalı, rolünde yaptığı değişimler üzerine sohbet edilmelidir.
Genital dönemde (11-18 yaş)
Cinsel gelişimi nedeniyle oluşan değişimlerin etkisine öfkelenebilir. Cinsel gelişimi nedeniyle vücudunda oluşan fiziksel değişimler nedeniyle kendini kontrol edebilmesi için zararın göz ardı edildiği denemelere yer verilmelidir. Görünüşüne ilişkin yarattığı güzellikler fark edilmeli ve pekiştirilmelidir. Rol modelindeki beğenmediği cinse özgü davranışları farklı modellerle kapatmak için yapacağı tercihler için sıkıntı duyar bunları sorgulaması sağlanmalı. Hormonal değişim nedeniyle oluşan öfkeli davranışları içinde kızgınlık yokmuş gibi değerlendirilmeli.
Tacize Karşı Korunma
- İzinsiz fiziksel teması reddetme
- İzin alma
- Kandırılmayla başa çıkma
Tacize Karşı Koruma Güven Çemberi
Aileden kendilerine yakın olan ve her anlamda aileden kendilerine yakın olan ve her anlamda güvenebilecekleri kişileri listelemeleri istenerek çalışma başlatılır. Aileye taciz konusunda bilgilendirme yapılır. Yapılan bilgilendirme doğrultusunda oluşturulan liste aile ile birlikte gözden geçirilir. (Aileye çok kişiye değil tam güvenilir kişilere gereksinim duyulduğu açıklanmalıdır) Güven çemberindeki kişi sayısı çocuğun yaşına göre de düşünülmelidir. Seçilerek oluşturulan son listedeki kişilerin (son dönemde çekilmiş) resimleri istenir. Resimlerin ebatları standart hale getirebilmek için dijital çekim yada bilgisayar kullanılabilir. Oluşturulan güven çemberi çalışmaları son aşamada tuzak sunumu ile test edilmelidir.
Ergenlik Döneminde Cinsiyet Eğitimi
Ergenlik donemi insanlar için cinsel olgunluğa ulaşılan donemdir. Bu donemde kızlarımızda tüylenme, vücut hatlarında yuvarlaklaşma, göğüslerde büyüme ve cinsel organda sıvı artısı olgunluğa ulaşmanın birer göstergesidir. Cinsel olgunluğa ulasan her canlıda oluşan biyolojik ve biyokimyasal yapıların etkisiyle cinsel davranışlarında artış görülür. Cinsel olgunluğa ulaşma varlığını sürdürme ve soyunu devam ettirme güdüsüyle hareket etmeye yönlendirir. Özel gereksinimli çocuklarımız fiziksel gelişim yönünden farklılık göstermediğinden ergenlik dönemindeki tüm belirtiler onlarda da belki çok az bir gecikme ile de olsa görülür. Bu donemde tek fark farkındalık ile ilgilidir.
Cinsel eğitime geçiş için cinsiyet eğitimi aşağıdaki baslıklarla ilgili yapılır;
- Beslenme
- Giyim
- Temizlik
- Genel temizlik
- Boşaltım sonrası
- Tüylerin alınması
- Menstural Bakım becerileri
Bu donemde yapılacak çalışmalar gelişigüzel anlatım ve açıklamalardan ziyade, sistematik öğretim düzenlemelerini gerektirdiğinden öğretim yapmadaki yeterliliğimiz sonuç almamızı mutlaka etkileyecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder